16 Eylül 2011 Cuma

Altınoluk ve Ramazan Bayramı

Sonunda bizde denize gittik ve ayaklarımızı denize soktuk.
Ramazan bayramınıda fırsat bilip kuzumuzu alıp Altınoluğa annanemizin yanına gittik. Seda teyzemiz ve Pelin ablamızda orda dört gözle bizi bekliyorlardı. Altınoluk günlerimizin Dubai günlerimizden pek bir farkı yoktu. Teyzesinin kuzusu Pelin '' Defne benim benden başkasının olamaz modunda olmakla birlikte her an gözünü çıkarma modunda ( aklınca seviyor zilli ) dolaşırken '' kardeşimle ben sürekli kuzuların peşinde hareket halinde birbirlerine zarar vermesinler diye debelenmekten 2 şer kilo verdik :)
Her sabah denize gittik öğlenleri uyuduk akşamüstleride gezdik.
Benim kızım annanesinin balkonundaki sallanan koltuğa bayıldı ve 9 gun boyunca tepesinden inmedi. Orda yattı orda kalktı. Dönüş sonrası ilk uyumaya çalışmamız ise evde faciayla sonuçlandı. Zilliyi koltuk modunda nasıl sallamamız gerektiğini bilemedik. En sonunda ben yatağa sırtüstü yatıp Defneyide benım üstümne sırtüstü yatırdım ve kendimi yatakta sallamaya başladım ve kuzum ancak uyuyabildi :)
Defne kuzusu denizide hiç sevmedi ve daha ayaklarının ucu suya girer girmez dudaklarına kadar morarıp titremeye başladı. O kadar zavallı bir bakış attıki bir daha kuzumu hiç suya sokmadım bol bol güneşlendi.
Pelin ablamızın bu arada 3. doğumgununude kutladık. Doğum gunu piknik organizasyonunda miniğim ya diş ya gaz bilemedik bir krize girdiki ne babası ne de ben bu seferlik partiden hiçbirşey anlamadık. Ne zamanki evlere dönüş başladı miniğim iyileşti :) Serkan amcasının karnını severek kucağında dolaştırmasınında bunda çok etkisi olduğunu belirtmek istiyorum.
Velhasıl aile saadeti şeklinde geçirdiğimiz Altınoluk günlerimiz çok ama çok güzel geçti. Artık kızım babasını çok iyi tanıyor ve ona aşık. Babamız eve geldiğinde çıldırıyoruz.
Bunuda bir başka blogumda ayrıntılarıyla anlatacağım.
Sizleri çok seviyorum kuzularım Ç:) ( Pelintom ve Defdef )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder